Rahim ağzı kanseri, rahim ağzında bulunan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde, diğer kanser türlerinde olduğu gibi hayatı tehdit edebilir. Rahim ağzı kanseri olan kadınların birçoğu, tedavi aşamasından sonra iyileşseler bile rahimlerini aldırmak zorunda kaldıkları için doğurganlıklarını kaybetmektedirler. Bazıları rahimlerini aldırmadan tedavi olabilseler bile tekrar anne olamamaktadırlar. Dünyada her yıl binlerce kadının ölümüne neden olan ve kadınlarda meme kanserinden sonra en sık rastlanan ikinci kanser türüdür.

Rahim ağzı kanseri erken teşhis edilebildiği takdirde, yüzde doksanların üzerinde bir oranda iyileşme sağlanmaktadır. Ancak erken teşhis edilmediği durumlarda, hasta için zorlu ve uzun bir tedavi süreci başlayacaktır. Bu tedaviler genelde kanserden tamamen kurtulmayı sağlayamamaktadır ve büyük bir oranda hastanın ömrünü uzatmaktadır.

Epidemiyolojik çalışmalar sonucunda bilim adamları, rahim ağzı kanserinin büyük bir kısmının HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonundan kaynaklandığını saptamışlardır. HPV enfeksiyonunun rahim ağzı kanserine sebep olma etkisi, tıpkı akciğer kanserine sigaranın etkisi gibidir. Yani birinci derece rahim ağzı kanseri olma sebebidir. Rahim ağzı kanserlerinin yüzde doksan yedi oranında HPV enfeksiyonu tespit edilmiştir.

Bilim adamları son yıllarda bu enfeksiyona karşı HPV aşısı geliştirmişlerdir. Rahim ağzı kanserinin yüzde yetmişine yakınına karşı etkili olan bu aşı, Avrupa ve Amerika pazarında lisans almıştır. Ancak bu aşı sadece en fazla görülen virüs tiplerine karşı koruyucu olduğu için kadınların yine de her yıl Pap Smear test taramasını ihmal etmemeleri hayati bir öneme sahiptir.

Rahim ağzı kanserinden korunmanın aşısından bile daha etkili yolu, Pap Smear test taramasını eksiksiz ve aksatmadan yaptırmaktır. Bu testi düzenli bir şekilde uygulayabilen ülkelerde rahim ağzı kanseri görülme oranı yarı yarıya azalmıştır.

Rahim ağzı kanseri bazen çok sinsi ilerlemektedir. Hastaların bazılarında son evrelere kadar pek anlaşılmamaktadır. Hastalık aşamasında görülen bazı belirtiler şunlardır:

Bu belirtilerin hepsi görülebileceği gibi yalnızca birkaçı da görülebilir. Rahim ağzı kanserinde tüm belirtilerin görülmesi şart değildir.

HPV aşısı genellikle 9-26 yaş arası kız ve erkek çocuklarına önerilmektedir. Aşı, cinsel ilişkiye başlamadan önce yapılması durumunda en etkili korumayı sağlamaktadır. Ayrıca, HPV aşısı sadece rahim ağzı kanserine karşı değil, aynı zamanda HPV'ye bağlı diğer kanser türlerine ve genital siğillere karşı da koruma sağlamaktadır.

Rahim ağzı kanseri taramalarının yanı sıra, kadınlar cinsel sağlıklarına dikkat etmeli ve güvenli cinsel ilişki pratiğini benimsemelidirler. Kondom kullanımı, HPV enfeksiyonu riskini azaltabilir ancak tamamen ortadan kaldıramaz.

Sonuç olarak, rahim ağzı kanseri aşısı ve düzenli Pap Smear testleri, rahim ağzı kanserinden korunmanın en etkili yollarındandır. Kadınların bu konuda bilinçli olması ve düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemesi büyük önem taşımaktadır.